bugün

entry'ler (53)

seni uyutmayan ne

hangi birini anlatayım?
dertler derya, dedirten başlıktır.

iyi geceler sayın sözlük yazarları

iyi geceler sayın yazarlar.
bugün de sarhoşuz.
bugün de ağlıyoruz.
elhamkdjskdaksi.

sözlük yazarlarının itirafları

herhangi bir bedene sarılıp ağlamaktan nefret ederim sözlük.
çünkü bir dahaki ağlayışımda o bedeni ararım.
yine sarhoşken kendime sarılıp ağladığım gecede yazdığım bir entry; kendimce ağlamak yeter umarım.

sevgilinin kokusu

daha önce karşılaşılan hiçbir şey gibi değildir, belki başkası koklasa pek de güzel gelmeyecektir, bilinemez.
sevgili özlenilen anlarda hasret kalınan kokudur, neden böyle önemlidir anlam verilemez çoğu zaman.
alışılan, yanında huzur hissedilen kokudur.
duymadığın gecelerde bebekler gibi uyuyamadığın kokudur.

sevgiliye söylenen yalanlar

hayatımda ilk kez, hiç yalan söylemediğim ilk insansın, umarım da öyle kalırsın.

babanın ölmesi

eğer babasıyla sorun yaşayan insanlardan değilsen,
hayatın sana vuracağı en sert darbelerden biridir.
dışardan görünümde kendine gelmiş, atlatmış gibi görünsen de uzun bi süre zarfınca hayatının geri kalanını siken, sonucunda kendimi de öldürmeye çalıştığım mevzudur.
düşmanımın başına gelmesindir, geldiyse de hayatının geri kalanında kolay gelsindir.

sevgiliyle kavga sonrasi yapilabilecekler

tekeli zengin etmek yapılabilecek en zararlı hamlelerden biridir.
sözlük, kalbim acıyor.
sebebi önemli değil, arayan giren o ufacık, sebebi en saçma soğukluk ve sinir, en derinlerimden beni sikim sikim sikiyor.

behzat ç

kurban olduğum amirimdir, lütfen geri döneceği haberi doğru olsundur, dönerse lütfen eski tadı kalsındır.

rakı kavun ikilisi

bir süredir hasret kaldığım ikilidir, uygun yer ve zaman beklenmektedir.

sevgiliye söylenmek isteyip de söylenemeyen sözler

her şeyimsin be sevgili.
arkadaşımsın, vaktin nasıl geçtiğini zerre anlamadığım
dostumsun, derdimi dert olmaktan çıkaran
babamsın, hiç görmediğim o şefkati gösteren
annemsin, özlediğim o anaçlığı aratmayan
kardeşimsin, baktıkça kendimden de parça görebildiğim
her şeyimsin, klişedir, altı boşaltılmıştır diye söyleyemediğim

ösym 2016 tercih sonuçları

itüye gelmeyin de ne yapıyorsanız yapın dediğim sonuçlardır. yanlış anlamayın, sevmediğimden değil. paylaşmak istemiyorum efenim.

dave mustaine vs james hetfield

ikisi de baskın grup üyeleri olduğu için birlikte çalmayı uzun tutamamışlardır efendim. enstrümanda dave, seste james'çiyim. tabi istisna olarak james o sese rağmen dave gibi güzel "caast layk dı payd paypır" diyememektedir diye düşünüyorum.

kur yapıp akabinde çıkma teklifini reddeden kız

egosunu tatmin etmeye çalışan kızdır.
(bkz: ne egoymuş ulan bi tatmin edemediniz)

gavatlığı kötü bir şey olarak gören yobazlar

eksik kalmayayım madem;
(bkz: entry nick uyumu)

habire ben zor bi kızımdır diye vurgulayan kız

öncelikle evlenmeden olmaz kafasının bu entry'nin devamını okumamasını, okunursa da tümevarımın ilk varsayımını reddederek okunduğunun, mantıklı gelmeyeceğinin bilinmesini rica ediyorum.

zor kız kavramı ülkemizce baya yanlış anlaşılan bir kavramdır fikrimce. işin özü kabaca, ilk veya ikinci buluşmada veren kız, kolay kız olarak algılanır her cinsiyet tarafından. sorarım size, bir insanı flört döneminde tanımaya çalışırken karakterini öğrenme çabasındayken, ten uyumunun varlığı hiç mi merak edilmez? biriyle ruhlarını birleştirebilmek de onu bir açıdan tanımak değil midir?

<<bu arada burda bahsettiğim ilişki türü duygusal ilişkidir, fuckbuddy'lik gibi ilişkilerde zor, kolay gibi bi durum olduğunu sanmıyorum, bana alışveriş gibi bir durumu anımsatıyor sadece.>>

biriyle tanışıyorsunuz, sonra iyi vakit geçirdiğinizi fark ediyorsunuz. ve iç güdü olarak da nasıl bir insan olup olmadığını anlamaya çalışıyorsunuz ki birkaç ay sonraki halinize hesap verebilesiniz yeri geldiğinde. efendim neyse, bu kişinin size baya hitap ettiğini düşünüyorsunuz. sonra cinsel birliktelik sırasında bir bakıyorsunuz ki, hiçbir his yok. şok tabi bütün vücut. ee? hani gelecek hayalleri? geliyor mu hala bu hayallerin devamı gerçekten? really? evet cevabı verenin samimiyetine zerrem dahi inanmaz. şimdi gel gelelim birliktelik kısmına, bunun zamanını günlerle ölçebilmenin çok saçma olduğunu düşünmekteyim. yıllardır tanıdığınız insanlar vardır çevrenizde, bir de o yıllar içerisinde o insanlarla paylaştığınızın binlerce katını birkaç ayda paylaşabildiğiniz insanlar vardır. tanıştıktan hede hödö gün sonrası bunun için uygun vakittirdiyene de baya bi küfür ederim.

neyse efendim, bunun üzerine baya bir konuşabilirim fakat uzatmak istemiyorum, umarım fikrimi anlatabilmişimdir.

en çok karı kız olan üniversite bölümü

kesinlikle bilgisayar mühendisliği değildir efenim.

özlemek mi özlenmek mi

özlemek, sevdiceği görene kadar sanki böyle kalbine her milimetrik açıdan birer toplu iğne derinlemesine sokuluyormuşçasına bir his. görmediğin gün arttıkça iğne sayısı da artıyor haliyle. görünce tabii, bi anda o iğneler toz bulutu haline gelip uçuyorlar, yerlerini de yarin öpücükleri alıyor.
özlenmek ise insanı biraz daha hayata bağlayan bir his, güne uyanmak için insana heyecan ve arzu katan.

para mutluluk getirir mi

soru bu haliyle eksiktir ve yanıtlandığında kesinlikle yanlış anlaşılacaktır.
efendim paranın köpeği değilseniz, para tek başına "mutlu" etmez.
fakat hayata tutunacak bir şeyleriniz var ve tek eksiğiniz paraysa, tabii ki hayattan alınan zevki 100'e katlar.

orospuluğu sadece kadınlara mal etmek

hocam paralı orospulardan değil de, diğerlerinden korkacaksın.
hayatını bitirirler, ruhun duymaz.

tıp mı mühendislik mi kargaşası

tıp sırf zengin olabilmek adına okunabilecek bir bölüm asla değildir.
keza gerçekten tıp isteyen bir insan asla mühendislik mi tıp mı diye sormaz, yazar gider mis gibi okur okulunu.
birkaç ihtimal mevcuttur; özellikle fen liselerinde birkaç adet marjinal tip olur, "ben tıp okumayacağım, mühendislik iyi yeaaa" profilinde. amaçları sadece dikkat çekmek olur ve genellikle gidip tıp yazarlar.
diğer bir seçenek gerçekten tıp istiyordur öyle çok dile de getirmez rakip hırslandırmayayım diye, kazanır gider mis gibi. diğer bir ihtimal ise gerçekten mühendislik isteyen ve %99 ihtimalle de okuyacak tiplerdir.
ilk ve üçüncü tiplerdenseniz problem yok zaten efenim ne istediğiniz ortadadır, önemli olan da budur. ikisi de mükemmel mesleklerdir severek yapınca.
<<gelelim bana, aile kurbanlarından biri olarak tercih listeme sadece tıp yazdırıldı, fakat istemeyince olmuyor işte, terk efenim. şimdi ise bilgisayar mühendisliğini baya baya severek ve zevk alarak okumaktayım. gram pişman değilim. screw you doctors!>>